Phil Fish gibi adamım. Zırt pırt bir şeyleri iptal edip sonra niye iptal ettiğimi, iptal etmeseydim nolacağını falan anlatıyorum. Yaşlılıktan diyelim biz buna. Her neyse efenim. Bir diğer (kısmen) masada kalmış olan proje, ANBU Günlükleri adı altındaki bir "yan evren" idi.
Tarihçe
Eski zamanlarda RPGTurk'de bulunmuş kişiler, köyler arası dönen büyük savaşı hatırlayacaktır. Savaşa bizzat oyuncuların katılıp fark yarattığı hoş bir atmosfer oluşturulmuştu. Ancak bir şeyler eksikti o zamanlar. Tam olarak koordine olamamış konular ve ilk kez böyle büyük bir etkinliğin düzenlenmesinden gelen deneyimsizlik ile, eğreti bir iş başarmış olduk. İçimize sinmedi bu durum sevgili Maxdown admininizle. Ancak o dönemde yoğunlaşılması gereken başka bir çok olay vardı ve bu konunun üzerine fazla gitmedik, bir süre sonra unuttuk ve gömdük.
Ardından RPGTurk kapandı ve hakettiğimiz tatile çıktık.
Yeni site daha konsept aşamasındayken bu konuya tekrar dönebileceğimizi farkettik Max-chan ile. Yeni sitede bir Naruto olacağı kesindi, bu sefer savaş ve çatışma konseptini daha rahat, daha olgun bir şekilde ele alabileceğimize karar verdik ve konsepti geliştirmeye başladık. Bir sonraki seviye ne olabilirdi? Nasıl politik bir çekişme ortamından doğan çatışmalar ve savaşlar, organik bir şekilde oyunculara aktarılabilirdi? Onların bunu benimsemesi ve faksiyonlara mensup oyuncular arasında çekişme nasıl oluşturulabilirdi?
Bu soruların ve kafa patlatmaların ardından "ANBU Günlükleri" ortaya çıktı Max-chan'dan. Tam bir evren yapamazdık zira bunu koordine etmek aşırı zor olurdu, ancak ufak ve konsantre bir yapı, dar olacağından çok daha rahat yön verilebilir olacaktı ve istenilen atmosfer rahatça yaratılabilinecekti.
Tekrar fikirlere bakmaya başladık. Kesinleşen ilk olay, şu anki Naruto evreninin geçmişinde geçecek olması ve büyük bir savaşta yeralan ufak köyleri konu almasıydı. Geçmişte yaşanacak olan olayların bir şekilde Naruto büyük evrenini etkileyecek ve ufak da olsa değişimler olacaktı.
Universalis'e örnek bir evren olmasına karar verdik ardından. O sıralarda Naruto'nun temelleri atılmış, prototip sistemler finalize ediliyor ve kontrol ediliyordu. Max-chan ANBU Günlükleri'ni bizzat üstlenecek ve onunla koordineli olarak bendeniz ve Fortius-dono Naruto evrenini şekillendirecektik. Zaten birebir aynı sistemler kullanılacaktı, ufak bir kaç değişiklik ile. Tek sıkıntı, sürekli ilgilenecek biri ve hoş bir başlangıç kurgusuydu. Geri kalan herşeyi oyuncular geliştirecek ve evrene organik bir hava verilecekti.
Ancak kader buna izin vermedi dostlar.
Konsept
ANBU Günlükleri, herşeyden önce bir yan evrendi. Sistemleri hemen hemen ana Naruto evreni ile birebir olmak üzere ayarlandı. Tek fark, yaratılacak olan karakterlerin başlangıçta ANBU olarak başlamaları ve güçlerinin neredeyse sınırsız olmasıydı. Gizli teknikler olmayacaktı. Bütün Naruto repertuarı karakterlerin emrinde olacak, bailangıçta verilen yüklü GP ile gerçekten destansı karakterler yaratılabilinecekti. Para durumu olmayacak, kişiler istediği ekipmandan sınırsızca temin edebilecekti. Ancak görevlerin hepsi aşırı derecede zor ve kasvetli olacaktı. Karakterler bir çok kez intihar görevlerine gönderilecek ve geri gelmeleri neredeyse imkânsız olacaktı. Toplamda 12 kişi evrene alınacaktı.
Evrendeki oyuncular, Kusagakure, Ishigakure veya Amegakure'ye mensup bir ANBU üyesi karakter yaratacak ve geliştirecekti. Bu karakterler mensup oldukları köyün özel bir timinin üyesi olacaklardı ve savaşın görünmeyen yüzünü açığa dökecek, gölgede kalan kahramanlar olacaktı. Hikâye, şu anki kurgudan 30 sene önce geçen savaşa odaklanacak, bu timin başarılarını ele alacaktı.
Evren kasti olarak dar yapılandırıldı. Konsantre bir yapıya sahip olması rahat yönlendirilebilir bir kurguya sebebiyet verecek ve karakterleri çok fazla kurguyu olmaması gereken yönlere götürmelerini engelleyecekti. Asıl amaç, karakterlerin bir evren yaratmasından ziyade, onu detaylandırması ile alakalıydı. Yani, bazı olaylar mutlaka gerçekleşmek zorunda olacaktı ancak bunlar göze batmayacaktı. Bazı kilit noktalarda verilecek kararlar ileriki safhaları değiştirecek ve savaşa genel olarak yön verecekti. Bunu normal bir evrende yapmak aşırı derecede zor ve kasvetli bir şeydi, ancak 12 kişilik bir evrende hemen hemen tüm değişkenler kontrol altında tutulabilirdi.
Tema, Atmosfer
Doğası gereği ANBU Günlükleri, kasvetli, karanlık, kanlı bir atmosfere sahip olacak, aynı zamanda da onur, umut, yaşam, ölüm, sadakât temalarını işleyecekti. Karakterler bir çok kez onların moral dengelerini sorgulayan senaryolarla karşı karşıya kalacak ve evrenin dengelerinin temelleri önlerine sunulacaktı. Bunlar aşırı şiddetli ve konsantre bir şekilde oyunculara verilecekti. Her bir GM turunda karakterler yokoluşun eşiğinde hissedecek, ancak elleri her zaman umut ışığını yakalayabilecek kadar uzanabilecekti. Bir çok açıdan, görünmez kahramanlar olacak, dünyayı kendinden kurtarmayı deneyecekler, ancak kimse onların suratlarını görmeyecek, tanımayacak ve bilmeyecekti. Bir çok karakterin rayından çıkmasını öngörüyorduk Melih ile. Oyuncuların ne tür durum ve baskı altında kırıldığını incelemek bizim için de farklı bir deneyim olacaktı. Ancak, söylenecek herşey söylendiğinde, yazılacak herşey yazıldığında, son nefes verilip son günün şafağı doğduğunda, oyuncular durup karakterlerine bakacak ve kendilerini sorgulayacaklardı. En azından, bu amaçlanmıştı.
Ayrıca, karakterlerin yaratacağı değişimler Naruto evreninde gözlemlenecek ve iki evren arasında paralellikler sağlanacaktı. Büyük savaşların döndüğü yerleri ziyaret eden kişiler, ANBU Günlükleri'nden bir parça ile etkileşime girecek ve insanların gerçekten bir evreni etkilediği izlenimi verilecekti. Bunun yanısıra genel olarak evrenin güç dengeleri, ANBU Günlükleri kurgusunun sonucuna göre belirlenecekti.
Esin Kaynağı
İzleyin Bir çok noktada Tenchu serisi ile bağdaşlaştırılmıştı ANBU Günlükleri. Belirtmekte fayda var, Kakashi karakteri Tenchu serisindeki Rikimaru'ya açık bir gönderme ve saygı duruşu olarak görülebilir zira Kakashi ile bir çok yönden benzerlikleri vardır, Naruto'dan önce çıkmasına rağmen (Gözdeki doujutsu, benzer giysiler, benzer saç rengi, benzer kişilik).
Muhtemelen son konunun son GM mesajına gönderilecek olan parça da bu olurdu;
Konseptin Başına Ne Geldi?
Gerçek hayat geldi. Ben açıkçası Naruto evreninin bitmesine bile her uyandığımda şükrederim. Max-chan'ın müsait olmaması sebebi ile rafa kaldırıldı, zira bakacak kişi yoktu. Ayrıca, Naruto bitmeye yakın bunu başarabileceğimizden şüphe etmeye başladık zira aşırı güçlü ve sınırları olmayan karakterler yaratımına olanak veren bir evrenin olması, bir çok kişinin konsepti bir köşeye fırlatıp "PowerPlay" yapmasına neden olacaktı. Evren de bunu kaldırabilecek bir yapıda değildi. Bu tarz kişilerin üye olup evrene gereken önemi vermez ise, kurgunun ortasında karakter de değiştiremeyeceğizden ötürü bütün konsept suya düşecekti. Başarmak isteyeceğimiz bir çok şeyi başaramayacaktık. Bu yüzden de, pek üzüldüğüm söylenemez açıkçası.
Eh. Yardırmışık gene. Bu da böyle bi' anımdır gençler. Aşağıya konu ile alakalı yorumlarınızı düşebilirsiniz. Bir dahaki yazıya kadar esen kalın
Senelerdir evrende ANBU dışında herşeyi tattık.